13 Şubat 2012

BiR ÇıĞLıĞa DESTEK



       Yeni haftanın yeni umutlarla gelmesini güzel geçmesini dileyerek bu postu yazıyorum.

Cumartesi gecesi eşimle birlikte tv izlerken kanallarda geziniyorduk. Okan Bayülgeni normalde izlemem. Ama o akşam nedense ikimizde izleme isteği duyduk. Telefonda bir bey vardı. Kızı için konuşuyordu. Önce anlamadım tabiki. Sonra Gamze telefona bağlandı. O anlattı ağladı. olduğum yerde bende ağladım. Eşim sanki o an beni kaybedecekmiş gibi daha bi sıkı sarıldı. Tabi gece yarısı uyku sersemi çok anlamadım olayın büyüklüğünü. oysaki herkes ayaga kalkmış. Sonra resmini gördüm. O an dedim ben nasıl bir insanım. olduğum yerde sadece oturuyorum. Oysaki 3 yıl önce bende lösemi şüphesiyle hastaneye yatmış aylarca tedavi görmüştüm. Tek şansım kanser olmadığımdı. Nasıl o günleri unuttuğuma kızdım. Boşa geçen günlerime kızdım.

       Sabah işe gelince ilk işim araştırmak oldu. Çapa tıp fakültesinde bir gönüllü bankasına kan vermek gerekiyormuş. Gene hüsrana uğradım. Çalışıyorum izin almam imkansız. Neden ben isterken yardımcı olamıyorum diye sinirlendim. Sonra Ankara Üniversitesinin Kan Bankasına kanımızı kargo ile gönderebileceğimizi öğrendim. Heyecanla bana en yakın özel ve ihtişamlı hastaneyi aradım. Derdimi 3-4 kişiye defalarca anlattım. Ne yazık ki bu sorumluluğu alamayız diyerek kestirip attılar. Ne kadar çok isterdim o hastanenin adını yazmayı şu an. Prosedür saçmalığını sabah sabah önüme sıraladılar. Keşke işe aldıkları personel biraz daha araştırmacı ve duyarlı olsa da bu işin YASAL olduğunu bir bilseler. Sadece maddiyat kaygısı ile kurulan bu işletmelere hastane demeye utanıyorum. Yazık.

       İşin peşini bırakmış değilim. Israrla bu işi yapacak bir laboratuvar hastane kurum yada kuruluş elbet bulacağım. Bir insanın hayatı söz konusu olunca bütün dünyanın ayağa kalkması gerekiyor. Sevgili Okan Bayülgen ne güzel söyledi programda " herkes facebook yada twitterda paylaşmayı güzel beceriyor da...gerisi. o yazılar gidip kan vermiyor. " İlle Gamze için iliğimizin uyması şart mı değil tabiki? o sadece çığlığını duyurmayı başarabilmiş bir anne. Daha kim bilir niceleri sessiz sedasız aramızdan ayrılıyor.

       Bu yazımı okuyan herkes lütfen paylaşsın. Uzakta olanlar benim gibi destek olmak isteyenler bu işin peşini bırakmasın. Belki bizim bir günümüzü alacak ama kim bilir kaç insanın hayatı kurtulacak.

Ankara üniversitesi Kök Hücre Bağışı için 

Çapa Tıp Fakültesi Kemik iliği Bankası

Bunların hiçbirini yapabilecek durumda olamayabilirsiniz. Belki sağlığınız elvermiyordur. Sizde destek olabilirsiniz. Gamzenin kişisel blogu

Gamze yazılan bütün mektup kart ve mailleri okuyabiliyor. Bunun için adresi 
 Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi-İZMİR. Oda numarası 4865 Hematoloji Servisi, Onkoloji 1. kat

gamzeakbasicin@gmail.com


Not : Ben anne değilim hatta hamile bile değilim ama onun acısını anlamak için insan olmak yeterli bunu biliyorum...

1 yorum: